Mevlüt Bey sıkıntılı günler geçiriyordu. Karsıyla arası aylardır limoniydi. Buna alışmıştı aslında ancak onun içini kemiren başka bir problem vardı. Oğlunun gay olduğundan şüpheleniyordu. Doğduğunda babasının vasiyeti üzerine adını Ceylan koymuşlardı.
Ceylan gerçekten gay miydi? Eğer öyleyse bu ibnelikte adının, dolayısıyla Mevlüt Bey’in payı ne kadardı? Bütün bu düşünceler zaten sağlık sorunları olan Mevlüt Bey’i ziyadesiyle hırpalıyordu.
Ceylan zayıf görünümlü, dar omuzlu bir erkekti. Özellikle duşta şarkı söylerken sesi zenci bir soul solisti gibi çıkıyordu. Dahası, Mevlüt Bey, arkadan Ceylan’ın yürüyüşünü incelemiş ve resmen karı gibi kırıttığını fark etmişti. Futboldan nefret eden, buz pateni kaymaya bayılan Ceylan aynı zamanda iyi bir kemanistti. Kızlarla da arası gereksiz şekilde çok iyiydi Ceylan’ın.
Aslında bütün işaretler Ceylan’ın klasik bir gay olduğunu gösteriyordu ama konduramıyordu işte Mevlüt Bey bunu oğluna. Bu konuyu fazla kurcalamak istemese de, Ceylan’ın hal ve hareketleri bu endişeyi taze tutuyordu. Mevlüt Bey daha fazla dayanamadı ve uzun süredir tanıdığı bir doktor arkadaşına bu konuda danışmaya karar verdi.
Arkadaşının muayenesine giden Mevlüt Bey, derdini doktoru aynı zamanda eski arkadaşı Deniz’e uzun uzun anlattı. Her cümlesinden sonra konuşulanların aralarında kalması için yemin ettiriyordu Dr Deniz’e: “Birine söyleyen ibnedir bak!”. Doktor Deniz bunu anlamanın yolunun çok basit olduğunu söyledi. Tek yapması gereken Ceylan’ın uzun süredir görmediği bir kız arkadaşıyla tesadüfen karşılaşmasını sağlamak ve olacakları gözlemlemekti.
Mevlüt Bey bu uğurda çok uğraş verdi. Oğlunun yıllığını çalıp oradan arkadaşlarının numaralarını not ediyordu. Bu arkadaşlarından birinin facebook profiline giren Mevlüt Bey, Simge isimli bu kızın bir gün sonra Jay Jay Johanson konserine gideceği bilgisine ulaştı ve eve dönmeden konsere iki bilet aldı. Birini dikkatlice cüzdanına sakladı ve eve girdi. Ceylan’ı yanına çağırdı ve eline bir Jay Jay Johanson konser bileti geçtiğini, isterse kendisine verebileceğini söyledi. ‘Babaaa, delisin. Ben bayılırım Jay-Jay’e,” dedi Ceylan.
Bir gün sonra süslenip püslenen Ceylan, konsere doğru yola çıktı. Ondan hemen sonra da Mevlüt Bey arabasına atladı ve aynı mekana doğru yollandı. Girişte sıra vardı. Mevlüt Bey Ceylan’ın 5-6 metre arkasında sıraya girdi ve beklemeye koyuldu. Yaklaşık 10 dakika sonra Mevlüt Bey’in beklediği an geldi. Ceylan’ın lise arkadaşı Simge yolun karşısında belirmişti. Tam sıraya doğru yaklaşıyordu ki, bu iki eski lise arkadaşı göz göze geldi. İkili çığlık atarak birbirine doğru koştu ve tam orta noktada sarıldı. Sarıldıktan sonra da zıplamaya ve çığlık atmaya devam ettiler. Artık soru işareti kalmamıştı. Ceylan tam bir gaydi. Bunu yapabilmek için insanın ya bir vajinaya ihtiyacı vardı ya da gay olması gerekiyordu. Sıradan usulca çıkan Mevlüt Bey biletini 30 ytl farkla bilet arayan bir gence sattı ve gözü yaşlı bir şekilde arabasına yöneldi. ‘Allah belanı versin baba, Ceylan diye erkek ismi mi olur’ diye söylenerek evinin yolunu tuttu. Karısına bundan hiç bahsetmeyecekti. Zaten Ceylan’ın annesi olan biteni büyük ihtimalle başından beri farkındaydı.
Bu Ceylan adlı şahsın gey olduğu şüphe götürmez. Anlamak için de bundan daha iyi bir kanıta gerek yok. Adam kızla sarılmış, sarılırken de zıplamış. "Bi kere oldu, şeytana uydu" da diyemezsin bu saatten sonna.
ReplyDelete