Tuesday, August 21, 2012

Ayrılık Mektubu

Sevgilim, sana bi beste yapmak istemiştim aslında ancak makam konusunda bazı kararsızlıklar yaşadım. Ben de sana söylemek istediklerimi bir mektupla anlatmaya karar verdim. Eskiden mektuplar kağıtlara yazılırdı özene bezene. Yazısı bir boka benzemeyenler bile, güzelyazı dersinde öğrendikleri tüm numaroları gösterirlerdi. Sırf bu yüzden sevgilisi mektubu onun yazdığına inanmayan bir arkadaşımız bile olmuştu, Hilmi. Herkesin kızlara mektuplarını ulaştırabilmek için açıklayamadıkları özel yöntemler vardı. Şimdiyse kafamı kurcalayan tek şey var, hotmail’e mi yollasam yoksa gmail’e mi. Aslında hotmail’in sürekli açık biliyorum. Ama şimdi ona atsam mail’i ben gönderdikten iki saniye sonra senin bilgisayar dıtdıt edicek, hemen okuyacaksın mail’i, gecemi mundar ediceksin. Gmail’e atiim ben bunu. Kukuletam, ben senden soğudum. Son üç aydır içim içimi yiyor. Senle aynı yatakta yatıyoruz ya, hiç hoşuma gitmiyor. Dikkat edersen yıllardır bi tek donla yatan ben pijamalara merak salmış numarası yaparak ten temasını minimuma indirgemeye çalışıyorum. Sen de öyle salaksın ki, bana sürekli yeni pijamalar alıyorsun. Zaten senden soğumamın nedeni de bu. Çok salaksın bi tanem. Bunu şimdi mi anladın dediğini duyar gibiyim. Aslına bakarsan evet, şimdi anladım, daha doğrusu birkaç ay önce. Bunun nedeni de oğlumuz. Berk altı yaşına geldi ancak beyin bu süreci dikkat edersen takip edebilmiş değil. Nerden baksan bi iki üç yıl geride. Senin salaklığını anlamama neden olan da zaten bu. ‘BU ÇOCUK NEDEN BU KADAR SALAK’ sorusunun cevabısın sen sevgilim. Sana Allen Iverson gibi ‘The Answer’ lakabını taktım iç dünyamda. Zaten bir koca eşine siyahi bir basketbolcudan ilham alarak takma isim takıyorsa, o ilişki bitmiş demektir. Evet sevgilim, bizim ilişkimiz bitti. En azından benim için. Hatırlar mısın geçtiğimiz ay parka götürdük Berk’i. Önce Berk’e şöyle bir baktım oynarken. Kumları kovaya doldurup ondan sonra kürek’in içine boşaltmaya çalışıyordu. Sonra döndüm bir de sana baktım. Salih Memecan karikatürüne gülüyordun kahkahalarla. İşte o anda taşlar yerine oturdu sevdiceğim. Bir gerizekalıyla evlendiğimin ilk net belirtilerinin yeryüzüne attığı ilk adımlardı onlar. İnsanlık için küçük, benim için büyük adımlar. Peki bu çocuk ne olacak diceksin orospu çocuğu diyeceksin. Bizim çocuğumuza bir şey olmaz. Senden geçen genler onu o kadar süzme bir salak yapmış ki, baban markete gitti desen, bi 7-8 sene inanır. Ondan sonra da zaten eşşek kadar olmuş olur, başa çıkar bi şekilde.

2 comments: