Friday, December 10, 2010

Runaway Sheep 1-2

1

Filmin son sahnesi çekilecekti artık, yolun sonuna gelinmişti. Dünyanın dört bir yanındaki kuzular “Runaway Sheeps’ filminin vizyona girmesi için sabırsızlanıyordu. Film, Afyonkarahisar’da kesilmek üzere bekleyen bir grup asi koyunun heyecan dolu kaçış hikayesini anlatıyordu.

Filmin final sahnesi Kurban Bayramı’nın ilk gününde geçecekti. Senaryoya göre kesimi yapacak olan insan(Celal) tam ilk kesilecek koyunun gözlerini bağlarken bütün sürü zincirlerinden kurtulup ona saldıracaktı. Fakat Celal’i de bir koyun oynamak zorundaydı. Bu rol için Johnny Depp, Adam Sandler ve Tamer Karadağlı’ya teklif götürülse de hiçbiri olumlu yanıt vermemişti. Ve görev bu işin ustası bir koyuna, ünlü aktör Kıvırcık’a kaldı. Bu zor rol için uzun süre Gülgün Feyman’dan diksiyon dersi alan Kıvırcık, artık bırakın insan gibi konuşmayı, ‘katil zanlısı’nı bile doğru telaffuz ediyordu. Çekimlerden hemen önce bütün tüyleri kesildi Kıvırcık’ın. Yüzüne yapılan makyajdan sonra herşey hazırdı. O artık Kıvırcık değil, Celal’di.

Yönetmen Kıvırcık’a yapması gerekenleri anlatmaya başladı:
-Evet Kıvırcık, bendesin! Kurbanın gözünü bağladıktan sonra...
- Nası bağlıcam hocam ben onu toynaklarla?
-Tamam haklısın, o zaman hazır gözü bağlılardan yatıralım.
- Gözübağlı da şarap ismi gibi oldu be.
-Şımarma, devam ediyorum. Kurbana yaklaşıyorsun usul usul, bıçağı eline almadan önce Allahuekber gibi bi intro yapıosun. Ondan sonra da boyundan girişicen kurbana.
-Tamam hocam şarkıyı biliyorum da, ciddi ciddi kesicek miyiz ya biz şimdi oyuncumuzu. Şu gün sinema camiasından 2-3 emekçi say desen, biri Zekeriya abidir. Kesiyo gibi mi yapsak?
- Olm biz burda milyonlarca koyunun kanayan yarasını dünyanın gündemine oturtuyoruz. Bir can vermişiz çok mu? Farzet ki harbiden Kurban Bayramı bugün.
- Öle farz edersem ben kendimi rolüme veremem ya, götüm atar.
-Tamam Kıvırcık. Hazırsan başlayalım, fazla uzattın.
-Kesiyorum yani Zekeriya abiyi.
-Evet evet. Hazır mıyız?... Kayııııt...

Kıvırcık heyecanlı bir şekilde gözü bağlı Zekeriya’nın yanına yaklaştı, yamacına gelince yere doğru eğildi. Bıçağa davrandıktan sonra bir anda dona kaldı. “Kessem mi kesmesem mi, kessem mi kesmesem mi” diye düşünürken basireti bağlanınca Kıvırcık’ın, yönetmen araya girdi:

-Kestiiik!
-Kestik mi? Hocam çok kafam karıştı ya, biraz ara verebilir miyiz?
-Araa!



2
Ara verildi, bütün set ekibi etrafa yayılarak otlanmaya başladı. Zekeriya abiyse çekimlerin yapıldığı tepeliğin zirvesine çıktı ve bir kayalığın üzerine oturduktan sonra sigarasını yaktı. Aradan sonra yapılacak çekimlerde can verecekti, ama oldukça sakin görünüyordu. Zekeriya abi sigarasının tam ortasına gelmişti ki, yanına doğru gelen yönetmeni farketti. Yönetmen Zekeriya abinin yanına oturdu, elini omzuna attı.

-Zekeriya abi, biliyorum şu anda biraz down oldun çünkü ölmek istemiyorsun. Ancak bunu dünyadaki bütün kuzular için yaptığını unutma ve bu sana güç versin lütfen.

-Ya olm tamam, kabul ediyorum çok önemli bir işin içinde olduğumuzu ben de. Ama yani aynı mesajı veremiyo muyuz benim boğazım gerçekten kesilmeden anlamıyorum ki. Senaryoda biri ölüyo diye aktör öldürülür mü ya göz göre göre? Bizim vermek istediğimiz mesaj zaten KUZULAR ÖLMESİN değil mi? Ben noluorum arı mıyım ben?

-Ya Zekeriya abi, bu sahne filmin en can alıcı sahnesi. Müthiş inandırıcı olmamız lazım anlamıyo musun? Dünyanın dört bir yanındaki kuzular sahneyi izlerken Kurban Bayramı’nın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu damarlarında hissetmeli. Hem kuzu aleminin Brandon Lee’si olacaksın. Hiç mi bir şey ifade etmiyor sana bu?

-Olm Brandon Lee yanlışlıkla öldü çekimlerde. Yönetmen demedi bağlayın gözleri, kesin Brandon’u boynundan diye. Hem sen bana film teklifi yaparken ne dedin? Abi bu sadece başlangıç, aklımda başka projeler de var demedin mi?

-Abi bende yalan yok. Bu filmde öleceksin ya sen. Ondan sonra senin belgeselini yapıcam işte: ‘Bir sinema emekçisi: Zekeriya abi’. Efsane olacaksın abi efsane.

-Ha bi de öldürüp sonra üstümden para kazanıcan yani. Yok arkadaş. Sen bildiğin şerefsiz çıktın. Ben yokum bu işte. Bağlatmam daha da gözümü falan. Git kendine başka bir “kurban” bul bunları yapacak.

- Abi bi kere nolur o toynaklarla kıl kıl tırnak işareti yapma konuşurken, hiç yakışmıyo. Ayrıca kimi bulucam, en yaşlımız da sensin. Diğer gençlere de yazık diil mi?
Diye sorarken yönetmen, tepenin arka tarafından önüne doğru kocaman bir gölge fark etti. Kafasını arkaya çevirmeye yeltendi ki, arkasında Kıvırcık’ın önderliğindeki sürüyü farketti. Kıvırcık çekimlerden önce kestirdiği postunu yönetmenin boğazına doladı. Diğer koyunların da yardımıyla alaşağı ettiler yönetmeni ve bağladılar.

Kıvırcık: “Beyler, final sahnesinde yönetmeni kesiyoruz. Var mı itirazı olan?” diye sordu. Hiçbir koyun doğası gereği midir, yönetmenin orospu çocukluğundan mıdır bilinmez, itiraz etmedi.


“Tamam o zaman lan, ben de yönetmen olucam,” dedi yaşlı ama o saniye için çok coşkulu oyuncu Zekeriya abi. Ve bir grup asi koyunun hikayesini anlatan filmin çekimleri, bir grup asi koyunun darbesiyle ve oldukça inandırıcı bir final sahnesiyle son buldu.

No comments:

Post a Comment